28 Ağustos 2007

Elif, Yenge ve Dayısının Düğününde


25 Ağustos Cumartesi ailemiz için önemli bir gündü. Abim Teoman ve Didem evlendiler. Düğün günü sabahtan itibaren Nurten ve Ayten Teyzem ile Zerrin Halam bizdeydiler. Böyle olunca, biz de Elif'i emin ellere bırakıp rahat rahat son dakika işlere ve kuaföre gittik. Benim son dakika işim, Elif'e fistolu külot almaktı :) Ben Zafer Plaza'da onu alırken Hasan gelmiş eve.

Akşamüstü hepimiz evde buluştuk, giyindik ve evden çıktık. Elif gecenin başında kucaktan kucağa gezdi, daha sonra onu uyumak üzereyken Cemile Yenge'ye teslim ettik. Biz Elif'i orada uyudu zannederken başka bir köşeden çığlığını duyduk. Kalabalıktan ve gürültüden rahatsız oldu heralde, uzun süre arabasında gezdirdik, bir ara kuzenim Seyran "Sen abinin nikahını kaçırıcaksın, ben alayım Elif'i" dedi. Gerçekten de, nikah kıyılırken onlar hâlâ otoparkta geziyordu.


Çok güzel bir düğündü. Uzun zamandır görüşemediğimiz bir sürü akraba ve arkadaşımı gördüm, Elif'le tanıştılar (hatta bazıları Hasan'la) Gecenin sonunda fotoğraflar çekilirken Elif uyumuştu. Onun için geceye ait çok az resmi var Minnoş'un.

19 Ağustos 2007

Bursa Devam...


Dönüşünün üzerinden 10 gün geçmeden Hasan yine geldi. Biz Bursa'dayken, 6 yıldır Karataş'ta olan eczanesini Tarsus'a taşıyor. Biraz sıkıntılı ve yorgun bugünlerde. Geçen hafta Karataş'ı tamamen kapatıp yeni eczanenin işleriyle uğraştı ve arada 1 haftalık bir boş vakti kalmış. Hemen yanımıza geldi. Biz de ailece gezmeye kaldığımız yerden devam ediyoruz, kebap, Mudanya'da balık, alışveriş, Bursa'da yakaladığımızda yenge-dayı ikilisi, muhtelif arkadaşların misafiri olma, hatta gece kalma şeklinde geçti 1 haftamız.
Sol üstteki fotoğrafta 12 Ağustos Pazar günü DARKA'da Esra, Ufuk ve Derin'le sevgili Ahu ve Can'ın yazlıklarındayız. Ece ve Demir kocaman olmuşlar. Çok güzel bir gün geçirdik. Göl kenarında nefis bahçeler içinde bol bol sohbet ettik. Elif de henüz diğer çocuklarla oynayamadığı için bizim yanımızda durdu uslu uslu. Günün sonuna doğru bir ara kustu, Ahular'ın banyoda da yıkanmış oldu böylece :)

Diğer fotoğrafta da Sınırtaş'ta İrem ve Tunca'nın yazlıklarındayız. Elif Hanım kahvaltı sonrası keyif yapıyor Tunca'nın kucağında.

Bir ara eve hiç uğramadan birkaç gün geçirdiğimiz için, Elif'e yeni üst baş almak zorunda kaldık :)

Çarşamba günü Fenerbahçe-Anderlecht maçı vardı. Ben de Hasan'la İstanbul'a gittim, Elif'i anneme bıraktık. İstanbul'da Devrim ve Gade ile buluştuk. Lacivert'te harika bir yemek yedik, sonra kısa bir boğaz turu, kahve.. Sonra Gade'yle bu tarafa geçip Hasan, Tuba ve Mutlu'yla buluştuk. Onlarla da bir kahve içip ben Bursa'ya döndüm. Hasan da Mutlu'yla maça, sabah Adana'ya. Kızımı uyumadan yakalayamadım malesef. Anneannesini hiç üzmeden erkenden uyumuş Minnoş.

Düğüne 10 gün kaldı, Hasan bir daha o zaman gelicek ve birlikte Adana'ya dönücez.

16 Ağustos kuzenim Bülent ve Sinem'in oğulları Ataberk'in doğumgünü. Cumartesi onların misafiriydik. Nice güzel senelere Ataberk. En baştaki fotoğrafta Elif, doğumgünü sırasında Sinem'in bandanasıyla.

16 Ağustos ayrıca Elif'in kuzeni Merve'nin de birinci yaş günüydü. Adana'da yanlarında olamadık, telefonda kutladık. Bir kez de buradan kutlayalım, ileride okur :) Mervecim, doğumgünün kutlu olsun...

07 Ağustos 2007

Bursa'dayız

Tatil dönüşü 22 Temmuz'da Adana'da oyumu kullandıktan sonra, 23 Temmuz sabahı kızımla Bursa'ya hareket ettik. 25 Ağustos'ta dayımız evleniyor, o zamana kadar Bursa'dayız. Bu arada Cuma günü Hasan bana yeni bilgisayar aldı, Bursa'da gösterilmek üzere son gece bütün fotoğraflar aktarıldı. Kızım uçakta bu defa biraz(!) daha hareketli ve sıkıntılıydı. Yerimize geçmeye çalışırken gayet saygısız ve terbiyesizce hareket eden THY hostesi Begüm Hanım dışında herkes biz rahat edelim diye maximum çaba sarfetti. Elif'in ağlaması kalkış dahil ilk 20 dakika sürdü. Bu süre zarfında yanımız boşaltıldı, 3 hostes n'apsak da yardım etsek diye yanıbaşımızda bekledi. (Begüm'ü unutturabilmek için mi acaba diye takıldı kafama) Sonunda Elif biraz mama yiyip arkasından uyudu. İnişte de fena değildi. Havaalanından Pendik, Yalova, sonra da dedemizin arabasında anneannemizin evine vardık.
Pazartesi öğleden sonra gelişimizin ardından ilk 3-4 gün nasıl geçti anlamadık bile. Gelen-giden, anneanne torun yumağı derken, Cuma günü özlemimize dayanamayıp Hasan çıktı geldi. Haftasonu birlikte gezildi, bol bol Sınırtaş'a gidildi. Pazar günü Elif'i 1 saatliğine İrem ve İpek Teyzelerine emanet edip, ben Hasan'ı Yalova'ya bıraktım. Gece kızımla İremler'de kaldık, sabah Bursa'ya döndük.
Sonraki bir hafta kızımla bol bol gezdik Bursa'da. Didem, Sinem, Erhan, Melike, Feride, Aslı, Elif, Ahu, Esra, Esin, İrem, Tunca, Sinem, Bülent, teyzeler, halalar... Bu hafta hava Adana'yı aratmaz bi halde, çok sıcak. Ayrıca Elif'in ve benim düğün kıyafetlerimiz de halloldu arada. Kızımla takım giyinicez inşallah. Hasan'a da bize uygun bi kravat ayarladık mı tamamdır...